Çan Mutlu Son Masaj Esra Hanım
Çan Mutlu Son
Çan Mutlu Son Johannes’in hemen git güzel balıkçı kız; ağaçların arasında kaybol, çabucak yüklen yükünü; bükülmek sana yakışıyor, evet şu anda bile toplamış olduğun yakacak odunların yükü altında eğilmende doğal bir zarafet var -bu şekilde bir varlık böyle yükler taşısın ha! Bir dansçı gibi açığa vuruyorsun güzel vücut hatlarını -ince bel, iri göğüsler, tomurcuk benzer biçimde uzamış bir boy; her kayıt memuru kabul etmeli bunu.
Belki sen bu tarz şeylerin önemli olmadığım düşünüyorsun, şık hanımların çok daha güzel bulunduğunu sanıyorsun. Ah, yavrum! Dünyanın ne aldatıcı bulunduğunu bilmiyorsun. Haydi yükünle mavi dağlara doğru belki de kilometrelerce uzanan şu koskoca ormana doğru yolculuğuna başla. Belki de sen aslına bakarsak bir balıkçı kız değil de büyü yapılmış bir prensessin; bir devin hizmetçisisin, o da seni ormana odun getirmen için gönderecek kadar acımasız. Peri masallarında hep böyledir bu. Yoksa sen ne diye bu şekilde ormanın derinliklerine gidesin ki? Sen hakikaten bir balıkçı kız olsan ben yolun öteki yanında dururken odunlarınla yanımdan geçip kulübene doğru giderdin.
Çan Mutlu Son
Çan Mutlu Son Ağaçların arasında oyun yapar benzer biçimde kıvrılan o patikadan git istersen, gözlerim seni bulur; haydi dön de geriye bak, gözlerim senin peşinden geliyor; beni yerimden kımıldatamazsın, hiçbir özlem beni sürükleyemez, çitin üzerinde sakin bir halde oturmuş, puromu içiyorum.- belki başka bir süre.- Evet, başını geriye doğru birazcık döndürdüğünde bakışın çapkınca; zarif yürüyüşün davetkârdı -evet, bu yolun nereye gittiğinin farkındayım- ormanın yalnızlığına, ağaçlatın mırıltısına, o büyük sessizliğe. Bak güneş bile sana yardım ediyor, bulutların ardına saklandı, ormanın gerilerini kararttı, bizim için bir perde çekti sanki.
Yolun açık olsun güzel balıkçı kızım benim, mutlu ol. Bu iyiliğin için teşekkürler, güzel bir andı, beni parmaklık üzerindeki sağlam yerimden kaldıracak kadar güçlü olmasa da içimde heyecanlar koparacak kadar zengin duygular yaşadım. Yakup, Laban’la, hizmetinin karşılığı konusunda pazarlık ettiğinde, Laban’ın beyaz koyunlara bakacağı ve yaptığı işin karşılığı olarak da sürüde dünyaya gelen benekli kuzulan alacağında uzlaşınca Laban su yalağına sopalar koyar ve koyunlar bunlara bakar. Ben de aynı şekilde, kendimi Cordelia’nın gözü önündeki her yere yerleştirdim, gözleri hep beni görüyor.
Son yorumlar